Yem & Katkı Dergisi - Sayı 7 - Mart/Nisan 2022

SAYI ODAK 32 YEM & KATKI DERGİSİ Mart-Nisan 2022 mak mümkün olsaydı? Sürdürülebilir hayvansal üretimin ilkeleri bunlar değil midir? Bu şekilde üretilen yiyecekler gelecek nesiller için daha fazla sağlık ve kaynakların korunması anlamına gelir. Ekolojik tarımın aksine, bu değişiklikler yerel değil küreseldir ve senaryolarının uygulanması mümkündür. HEKTAR BAŞINA VE METREKARE BAŞINA Tarım endüstrisinde bir devrimin yakın olduğundan şüphe yok; ancak bu devrim aynı zamanda tarımın algılanış biçimini de kapsayacaktır. Sürdürülebilirlik bilgi ve önemli hassasiyet gerektirir. Bir tüketici, ekolojik ürünle az da olsa kıyaslanabilir olan ancak %20 daha ucuz olan bir ürünü satın almaya meyillidir. Böyle bir fark/değişim için ödeme yapabilir. Peki bir tarım üreticisi böyle bir değişikliğin nasıl uygulanacağını biliyor mu? Gıda üreticileri, hektar başına mahsul verimi ve m2 başına et verimi açısından kârlı üretime ilişkin mevcut algının farkındadır. Ancak üreticiler hem tüketici hem de gezegen yararına uygulanan iyileştirmeler nedeniyle miktar kaybına uğradıklarında, böyle bir dönüşümün maliyetine maruz kalan sadece onlar olmaz. Sürdürülebilir tarımdan elde edilen kaynaklar için üreticilere daha fazla ödeme yapılmalıdır ve sadece politika uygulamanın maliyeti organik tarımdaki kadar yüksek değildir. Dahası, pazar araştırmalarının gösterdiği üzere, müşteriler bu tür ürünler için daha fazla ödemeye hazırdır. Bu, gıda pazar payının sadece %0,3 olduğu organik gıdalardan farklıdır ve bu pay, AB ortalamasından (gıda pazar payının %4'ü) kıyaslanamayacak kadar düşüktür. Sürdürülebilir gıda, çok yakında - çeşitli tahminlere göre - pazar payının % 40'ını oluşturabilecek şekilde on milyonlarca Euro değerine ulaşabilir. Bugün, doğrudan üreticiden ve genellikle çevrimiçi olarak satın alınan yerel gıdalara yönelik bir talep artışı olduğu gözlenmektedir. Halihazırda kısmen uygulanmakta olan AB'nin tarıma verdiği mali destek de bu taahhüdün ölçeğinin büyütülme sürecinde yardımcı olacaktır. “Yeşil Mutabakat” buna örnek teşkil edebilir. Bu yaklaşım, çevreyi sürdürülebilir tarım ve bunun gıda üretiminde uygulanması hakkında aktif bilgi arayışına doğru motive edecektir. Geriye kalan tek şey müşterinin bunu seçmesini sağlamaktır. Ancak, ortalama bir müşteri ürün etiketini incelemek için ortalama bir saniyeden fazla süre harcamadığı için bu hiç de kolay değildir. Ama bunun da bir yolu var. Örneğin, Fransa'da bir ürünün etiketinde, ev aletlerindeki enerji tüketimini gösteren harflere benzer şekilde, karbon ayak izini gösteren harfler bulunmaktadır: yani A'dan F'ye kadar. İlginç bir şekilde, bu ürün işaretleme biçiminin kullanıma sunulmasından hemen sonra, etiketinde "F" olan ürünler müşteriler arasında daha az popüler olduğu için raflardan kaybolmaya başladı. Bu durum kuşkusuz piyasanın karşı karşıya olduğu yeni bir müşteri bilinci düzeyidir. BİR SAĞLIK = BİR GEZEGEN Bugün dünya sadece beyanlara değil, geniş kapsamlı değişikliklere ihtiyaç duyuyor. Bunu haykıranlar ise doktorlar, klimatologlar, hayvan hakları savunucuları... Liste uzayıp gidiyor. Buna rağmen, bu grupların her biri yalnızca kendi ihtiyaçlarını görüyor. Konfor alanımızdan ayrılmaya istekli değiliz ve bu, herhangi bir radikal değişiklik için çok önemlidir. Bu konuya bütüncül yaklaşılması gerekiyor. Hepimizin iyiliği için sürdürülebilir olmayan ne varsa sona ermeli. “Her zaman daha fazla” felsefesi, “her zaman yeterli” felsefesi ile değiştirilmeli. Bu ilkeyi bugün uygulamak, yarın uygulamak zorunda kalmaktan daha iyidir. Yem endüstrisi bu dip noktasının ötesine geçmelidir. İklimi şekillendiren bir veteriner hekim mi? Hayvan refahını etkileyen aile hekimi mi? Hastanelerde sepsis vakalarını azaltan bir kümes hayvanı üreticisi mi? CO2 emisyonunu azaltan bir vegan mı? Antibiyotiklerin terapötik etkinliğini koruyarak, hayvanlar için tamamlayıcı yemler üreten bir şirket mi? Kesinlikle! Referanslar yazardan temin edilebilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTUxNjkxNQ==