Yem & Katkı Dergisi - Sayı 7 - Mart/Nisan 2022

RÖPORTAJ 36 YEM & KATKI DERGİSİ Mart-Nisan 2022 Karma yem ve premiks sektörünün bu süreçteki önemi ve rolü nedir? Bir konu başlığı olarak sürdürülebilirlik, son yıllarda oldukça fazla önem ve görünürlük kazanmıştır. Çiftlikten Çatala stratejisinin bir parçası olarak Avrupa Komisyonu'ndan gelen somut yasama önerilerini gördüğümüze göre, bu eğilim devam edecek demektir. Giderek artan şekilde sürdürülebilirliğe odaklanmak, karma yem ve premiks endüstrisi için zorluklar ve fırsatlar sağlayacaktır. Hayvancılık sektörünün Çiftlikten Çatala hedeflerini başarılı bir şekilde yakalanmasına yardımcı olacak yenilikçi çözümler sunma noktasında, sektörümüz iyi bir donanıma sahiptir. Ancak sektörün sürdürülebilir çözümler konusunda neler sunabileceğinden bağımsız olarak, sürdürülebilir gıda üretimine ilişkin basit bir bakış açısına sahip, canlı hayvan popülasyonunun ve hayvansal ürün tüketiminin azaltılmasını talep eden güçlü bir kamuoyu talebi olduğunu da göz ardı edemeyiz. FEFAC olarak Eylül 2020'de Yem Sürdürülebilirlik Tüzüğü’nün yayımlanmasıyla sürdürülebilir yem üretimi konusunda kapsamlı bir bakış açısı geliştirdik. Haziran 2021'de de ilk İlerleme Raporunu yayınladık. Sürdürülebilirlik konularını, sektörün değer zinciri ortaklarıyla birlikte ele alması gerektiğini düşündüğümüz beş hedef içerisinde derledik. Bunların arasından en öne çıkanlar; yem ve hayvancılık üretiminin çevresel etkisinin azaltılması, sorumlu ve dönüşüm içermeyen soya tedariki ve hayvan beslenmesi yoluyla besin verimliliğinin artırılması ile ilgilidir. Aynı zamanda, çiftlik hayvanlarının sağlığını geliştirmek ve antimikrobiyal ihtiyacını azaltmak için hayvan beslenmesinin rolünü, sürdürülebilirlik alanında yem sektörünün proaktif bir katkısı olarak görüyoruz. Yem endüstrisinde yükselen bir trend haline gelen alternatif protein kaynakları (böcek ve alg gibi tek hücreli proteinler) hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür alternatif yem bileşenlerinin sürdürülebilir yem üretimine nasıl katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz? Yem üretiminde bu tür alternatif kaynakların mevcut kullanımına ilişkin bir tahmininiz var mı? Bu alternatif kaynakların çoğu hâlâ erken gelişme aşamasındadır. Sınırlı kapasite sorunları bulunmakta ve ölçekleme etkileriyle birlikte yüksek üretim maliyetleri olmaktadır. Balık yemi veya genç hayvan yemi gibi besin açısından yoğun özel yem segmentlerinde, ekonomik olarak uygun bir seçenek sağlayabilirler. Diğer yem türleri için bu seçenekler henüz geçerli görünmüyor. Böcekler konusunda kilit faktör, üretimleri için kullanılan ham maddelerin türüdür. Böcekler eski gıda maddeleri veya buğday kepeği gibi yan ürünlerle, yani doğrudan domuz ve kümes hayvanlarını beslemek için kullanılabilecek yemlerle beslendiği sürece, değer zincirindeki bir ara aşamanın yaşayabilirliği, nihai ürün yüksek kaliteli ve besleyici olsa bile, besin verimliliği ile ilgili zorluklar doğurur. Aynı şekilde, algler için üretim ve işleme sistemi hâlâ oldukça fazla enerji gerektiren bir süreç. Doğal olarak hem böcekler hem de algler, insanlar veya çiftlik hayvanları tarafından normalde kullanılmayan ham madde kaynaklarını, yem veya gıdaya dönüştürme özelliğine sahip. Bu kesinlikle araştırılması gereken ilginç bir yol ve döngüsel ekonomi konseptiyle mükemmel bir uyum içinde görünüyor. Ama elbette bu, yem güvenliğini garanti etmek için herhangi bir engelin önüne geçmek adına kapsamlı bir risk değerlendirme aşaması gerektirir. Avrupa yem endüstrisi, genellikle “çöp kutusundan” başlayan önceki yem güvenliği krizlerinden aldığı zorlu derslerden sonra, tamamen bilinçli ve tetikte bir tutum sergiliyor. Diğer bir konu ise hem hayvan sağlığı hem de dolaylı olarak insan sağlığı için son derece önemli bir konu olan “yem güvenliği”. Avrupa'da yem güvenliğini sağlamak için kullanılan yeni yaklaşımlar ve alternatif çözümler hakkında bilgi verir misiniz? Son 20 yılda, genel yem güvenliği standartları ve yem zincirinin bunlara ayak uydurma kabiliyeti açısından muazzam ilerleme kaydedildi. Birkaç yıl önce, Genel Gıda Yasası hakkında bir değerlendirme yapılmıştı ve bu yasanın hem gıda hem de yem alanlarında bunun AB mevzuatının en başarılı parçalarından biri olduğu konusunda büyük bir fikir birliği vardı. Yem operatörleri için “büyük tehlike”, bunu bir Avrupa Birliği müktesebatı olarak görüyor olmalarıdır! Bundan daha yanlış bir bakış açısı olamaz:

RkJQdWJsaXNoZXIy MTUxNjkxNQ==